- de en kısa zamanda
- 1. as soon as 2. just as soon as
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
tez vakitte (veya zamanda) — en kısa sürede … Çağatay Osmanlı Sözlük
SAİD-İ NURSÎ — (Bediüzzaman) (Mi: 1876 1960, Hi: 1293 1379) Babası Mirza, Annesi Nuriye olan bu büyük mütefekkir zât, Bitlis vilâyetimizin Hizan kazası, Nurs köyünde doğmuştur. Ateşîn zekâsı ve takvası ve dinine sadakatı kısa zamanda etrafta tanınmasına sebeb… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KERAMET-İ KEVNİYE — Kudret i Rabbaniyenin ihsanı ile letâfet kesbedip havada uçmak, uzun yolu kısa zamanda gitmek, bir mü minin bir sıkıntısı hâlinde Cenab ı Hakk a dua edip ind i İlâhîde makbul bir zâttan yardım istemekle, o zatın, izn i İlâhi ile o muztar kimsenin … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
arkadaşlık — is., ğı Arkadaş olma durumu, arkadaşa yakışır davranış, omuzdaşlık, ünsiyet Kısa zamanda, unutamayacağım arkadaşlıklar kazandım. T. Buğra Birleşik Sözler kadeh arkadaşlığı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller arkadaşlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ciddi — sf., Ar. ciddī 1) Şaka olmayan, gerçek Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı. T. Buğra 2) Ağırbaşlı Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım. H. R. Gürpınar 3) Titizlik gösterilen, önem verilen Bu dönemde yazara … Çağatay Osmanlı Sözlük
kokar ağaç — is., cı, bit. b. Sedef otugillerden, Avrupa ya Çin den getirilmiş, kısa zamanda yetişip boy attığı için bir gölge ağacı olarak dikilen, kötü kokan bir ağaç, kokak ağaç, aylandız (Ailanthus glandulosa) … Çağatay Osmanlı Sözlük
köşe dönücü — is. Çıkarını, en kısa zamanda sonuç alacak biçimde düşünen kimse, köşe dönmeci … Çağatay Osmanlı Sözlük
salgın — sf. 1) Kısa zamanda çevredeki insan, hayvan veya bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan, müstevli Salgın hastalık. 2) is. Bir hastalığın veya başka bir durumun yaygınlaşması ve birçok kimseye birden bulaşması Tifo salgını. Kumar salgını. 3) is.,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tezi yok — (... dan / ... den) hemen, derhâl, en kısa zamanda Bugünden tezi yok, şimdi buradan çıkıp oraya gidiyorum. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kedinin gideceği samanlığa kadar — uygunsuz iş yapan kişi, ne kadar kaçarsa kaçsın, gideceği yer bellidir, kısa zamanda yakayı ele verir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş çıkarmak — 1) çok iş yapmak Yönettiği bütün toplantılarda, batılı bir metotla kısa zamanda verimli iş çıkarmakta üstüne yoktu. H. Taner 2) gereksiz, uğraştırıcı bir işe yol açmak, sorunlara neden olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük